30.04.2011 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Yönetmelik, ödeneğin yasal dayanağıdır. 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu baz alınarak hazırlanan yönetmeliğe göre, sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işverenin, ekonomik kriz ile zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerini geçici olarak önemli ölçüde azaltması, işyerinde faaliyeti tamamen veya kısmen geçici olarak durdurması hallerinde, işçilere kısa çalışma ödeneği ödenmesi söz konusudur.
Başvuru şartları nelerdir?
Yönetmeliğin 6. maddesinde kısa çalışma ödeneğine başvuru şartları belirtilmiştir. Buna göre işverenin kısa çalışma talebinin Bakanlıkça uygun bulunması, işçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte, 4447 sayılı Kanunun 50.Maddesine göre çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması gerekir. İşverenin kısa çalışma talebinin iş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu uygun bulunması gerekmektedir.
Başvuru nasıl yapılır?
Yönetmeliğin 4. maddesinde başvurunun işveren tarafından nasıl yapılacağı belirtilmiştir. Genel ekonomik kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerinde kısa çalışma yapılmasını talep eden işveren, kurum birimine, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya yazılı bildirimde bulunur.
Bu bildirimde belirtmek zorunda olduğu noktalar şunlardır:
- Genel ekonomik krizin veya zorlayıcı sebeplerin işyerine etkileri ile zorlayıcı sebebin ne olduğu,
- İşyerinin unvanı, adresi, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendika, Bakanlık bölge müdürlüğü ile sosyal güvenlik işyeri sicil numarası,
- Varsa iddiasını kanıtlayıcı somut belgeleri,
- Kısa çalışma yaptırılacak işçilere ilişkin bilgileri.
İşveren, yukarıda belirtilen bilgileri belge haline getirerek bağlı bulunduğu Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü (İŞKUR) şubesine kısa çalışma yapılması için başvuruda bulunur. İşverenin işyerinin kısa çalışma ödeneğine uygun olup olmadığına ilişkin karar kurum birimince işverene bildirilir. İşveren bu durumu, işyerinde işçilerin görebileceği bir yerde ilan eder veya ilan yoluyla işçilere duyuru yapılamadığı durumlarda, kısa çalışmaya tabi işçilere yazılı bildirim yapılır. Akabinde çalışanlara kurumun belirlediği miktar üzerinden ödeme yapılır.
İşçiler açısından kısa çalışma ödeneğinin avantaj ve dezavantajları
Dezavantajları
Kısa çalışma süresi boyunca İŞKUR tarafından işçinin yalnızca genel sağlık sigortası primleri karşılanmaktadır. Bu nedenle işçinin bu dönem için emeklilik prim ödeme gün sayıları SGK’ya bildirilmemektedir.
İşçiye maaşının tamamı hemen verilmemektedir.
İşçinin kısa çalışmadan bir süre sonra işsiz kalması halinde kısa çalışma ödeneğine ilişkin süre alabileceği işsizlik sigortası ödeneğine ilişkin günlerden düşmektedir. Bu nedenle kısa çalışma sonrası işsiz kalan işçi işsizlik sigortasında hak kaybına uğramaktadır.
İşçinin çalışmadığı dönemde aldığı ücret, işsizlik fonundan karşılandığı için ileriki zamanlarda işten ayrılma söz konusu olduğu vakit İŞKUR tarafından kendisine ödenen işsizlik maaşı da peşinen ödenmiş olmaktadır.
Avantajları
Kriz döneminde işsizliği ve ekonominin kötü bir duruma düşmesini önlemektedir.
İşçiye kısmen de olsa gelir desteği ve sağlık güvencesi sağlamaktadır.
İşçi- işveren ilişkisindeki güveni devam ettirmektedir.
Sigorta primine ilişkin: İşyeri faaliyetini tamamen durdurmuşsa ve kısa çalışma ödeneğine başvurmuşsa, kısa çalışma ödeneği süresince çalışanların primleri yatmıyor. İşveren, hiçbir prim ödemiyor; sadece çalışanların genel sağlık sigortası primleri devlet tarafından karşılanıyor. Sigorta primi ödenmeye devam ediyor ancak sadece sağlık sigortasına ilişkin primi ödenmekte olup kısa ve uzun süreli sigorta primi ödenmemektedir. İşçinin çalışmadığı dönemde aldığı ücret, işsizlik fonundan karşılandığı için ileriki zamanlarda işten ayrılma söz konusu olduğu vakit İŞKUR tarafından kendisine ödenen işsizlik maaşı da peşinen ödenmiş oluyor. Örnek vermek gerekirse; İŞKUR bir işçiye belli bir süre işsizlik ödeneğinden yararlanması için imkân tanıyorsa, bu süreden pandemi döneminde aldığı ödenek mahsup edilirse, işçi sadece pandemiden arta kalan süreden yararlanabilmektedir. Bu sebeple pandemi döneminde alınan işsizlik maaşı, bu ödeneği sonra almak isteyen işçi açısından olumsuz etkileyecek bir şekilde düşmektedir.
Emeklilik bakımından: İşyeri faaliyetini tamamen durdurmuşsa ve kısa çalışma ödeneğine başvurmuşsa, kısa çalışma ödeneği süresince çalışanların primleri yatmıyor. Prim yatmadığı için de çalışanın emeklilik süresi erteleniyor. Örneğin çalışan 3 ay boyunca kısa çalışma ödeneğinden yararlandıysa emekliliği 3 ay boyunca ertelenmiş oluyor. Çünkü işveren, hiçbir prim ödemiyor; sadece çalışanların genel sağlık sigortası primleri devlet tarafından karşılanıyor. Bu durum da emeklilik süresini etkilemektedir. Ancak faaliyetini tamamen durdurmayıp, çalışma günü sayısını azaltan işyerlerinde ise durum biraz farklı olsa da emeklilik gün farkıyla ertelenmektedir. Çalışan kaç gün çalışıyorsa, o kadar süre primleri hesaplanıp, işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na yatırılıyor. Her halükârda emekliliği gün olarak ertelenmektedir.