Kobiler'in Hukuksal Güvence Rehberi

Start-up hukuku, yaygın adıyla “girişimcilik hukuku”, ülkemizde ayrı bir kanuna henüz sahip olmamakla birlikte, son yıllarda birtakım düzenlemelerle koruma altına alınan sentez hukuk dalıdır.


Start-up hukuku hakkında bilgi vermeye “girişimci kimdir?”i cevaplamakla başlamak gerekir. Girişimci, tek amacı bu olmamakla beraber kâr elde etmek amacıyla riski üzerine alan kişi olarak tanımlanır. Kapsamlı tanımıyla; mal ve hizmet üretimi yapabilmek için üretim öğelerini en iyi koşullar altında bir araya getiren kişidir. Bahsedilen üretim öğeleri ise emek, sermaye ve doğal kaynak unsurlarıdır.


Girişimci, fikriyle ilk unsur olan emeğini ortaya koymaktadır. İkinci unsur ise sermayedir. Üretime geçilebilmesi için emek ve sermayenin birleştirilmesi gerekmektedir. Çoğu zaman emeği üretime dönüştürebilecek sermayenin yerli ve yabancı yatırımcılardan temin edilmektedir. Sermayenin temin edilmesi fikrin ayakları üstüne basabilmesi ile mümkündür.


Bu sebeple fikrin sermaye ile işbirliği içine gireceği süreçte dahi hukuken koruma altında olması gerekmektedir. Koruma altına alma işlemi ise ancak Ticaret Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, Bilişim Hukuku konularında uzman, mümkünse yabancı dile hakim avukatlar kanalıyla gerçekleştirilmelidir.


Girişimle ilgili bir faaliyete girişmeden, resmi çalışmalar gerçekleştirilerek fikrin çalınması, kopyalanması gibi birtakım konular hakkında önlem alınmalıdır. Patent, marka, model ve fikir tescili yapılıp, telif haklarına ilişkin çalışmalar gerçekleştirilmelidir. Proje üçüncü kişilerin karşısına sunulmadan gerekli güvenlik önlemleri alınmalı, fikir sağlam şekilde temellendirilmelidir.


Uzman bir avukat desteğiyle gelinen bu noktadan sonra, sözleşme detaylarına geçilmelidir. Bahsedilen sözleşmenin tarafları fikirde pay sahipleri, ortaklar ve proje üzerinde etkisi olan kişilerdir. Gizlilik sözleşmeleri, ön protokol sözleşmeleri, pay anlaşmaları ve taraflara verilen hukuki destek sonrasında belirlenecek anlaşmalar çerçevesinde, tarafların hakları güvence altına alınmaktadır.


Ne yazık ki girişimcilerin hukuki desteğe en çok ihtiyaç duydukları an, sermaye desteği sunan kişi/kuruma karşı haklarını koruyamadıkları andır. Oysaki girişim faaliyetinin en başından itibaren hukuki destek ile yürütülmesi gerekmektedir. Böylece, şirketleşme durumunda şirket üzerinde söz sahibi olacak kişi fikrin sahibi sayılmakta, yani fikre sermaye bulunmamış, sermaye ile fikir satın alınmış olmaktadır.


İnanılması güç ama aynı durum sosyal medya devi Facebook ile de gündeme gelmiştir. Çünkü birçok girişimci sermaye desteği için masaya oturduğunda kendi haklarını bilmemekte ve şirketleşme gerçekleştikten sonra, şirket üzerinde küçük oranlı hissedar olarak yer almaktadır. Oysaki uzman desteğiyle yapılan hesaplamalarda durum tespit süreci değerlendirilerek gelinecek nokta üzerinden hesaplamalar yapılmaktadır. Böylece masada sizin söz sahibi oluşunuz sağlanır. Unutulmaması gereken yegane şey; korunması gereken siz, sizin fikrinizdir…


Son olarak detaylı ve her noktasında yere sağlam basması gereken bir konu olan girişim hakkında sunabileceğimiz öneri, üretime geçebilecek nitelikte bir fikre sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, üçüncü kişilerden önce deneyimli bir avukat yardımıyla yasal haklarınızı öğrenerek , ciddi sorunlar karşısında yasal alternatifleri görmenizdir. Ancak bu şekilde girişimlerinizin korunması mümkündür.