Birçok ülkenin tedbir aldığı ve sağlık harcamaları politikasında Covid-19’a da yer vermeye çalıştığı görülmektedir. Koronavirüs ilk çıktığı dönemlerde tedavi masrafının olup olmayacağı dahi bilinmiyorken artık değişen süreçte sağlık politikası da değişikliğe uyarlanmaya çalışılmıştır. Ölümcül sonuçları da olabilen koronavirüsünde en çok merak edilen husus, bu salgın hastalığa ilişkin yapılan harcamalar veya bu harcamaların geri alınması hususudur.
Oluşturulan pandemi hastanelerinde yer olmaması ve özel hastanelerin de Covid’e ilişkin tanı-tedavi uygulayabilmesi sebebiyle vatandaşlar özel hastanelere gidebilmektedir. Yapılan testler sigorta kapsamında olup bazı hastaneler ilave ücret istemektedir ancak bu durum ülkemizde uygulanan sağlık politikasına ve hukuka aykırıdır.
Ülkemizde sigortalara ilişkin hükümler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ile Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Özel Sağlık Sigortaları Yönetmeliği ile düzenlenmiştir. Buna göre özel sağlık sigortaları genellikle isteğe bağlı gerçekleştirilen operasyonları ve bu operasyonlardan doğabilecek komplikasyonları karşılamamaktadır.
Bir hastalığın sigorta kapsamında olmaması için ilk şart Hazine Müsteşarlığı'nın getirdiği Özel Sağlık Sigortası Genel Şartlarında istisnai durum ilan edilmiş olmasıdır. Böyle bir istisna yok ise sağlık sigortası olanlar enfekte olduğunda kanuna göre sigorta bunu karşılamak zorundadır. Ancak bazı sigorta şirketleri poliçelerinde düzenledikleri “özel şartlar” kısmında bulaşıcı hastalıkları istisna kabul etmişse bu hastalıkların tedavisi kapsam dışı kalabilir. Bunun tespiti için söz konusu poliçenin incelenmesi gerekmektedir.
Ancak Sağlık Bakanlığı’nın son yapmış olduğu değişikliklere rağmen özel hastaneler Covid tanı ve tedavisinde hastalardan ücret talep etmektedir. Fakat bunun dışında, bazı hastaneler Sağlık Bakanlığı’nın Sağlık Uygulama Tebliği aracılığı ile belirlenen ücretten daha fazlasını talep etmektedir. Hastadan muayene katkı payı ve test ücreti talep edildiği veya hastanın tedavi durumunda yoğun bakıma yatırılmadan servislerde veri girişleri farklı girilerek ücret talep edilmesi durumunda hasta gerekli yerlere şikâyet başvurusunda bulunmalıdır.
9 Nisan 2020 tarihli ve 31094 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan düzenlemelerle hastanelerin tedavilerde öncelik verilmesi gereken durumun acil hal olduğu ve Covid-19’un da acil bir hal olduğu bu düzenleme ile netleşmiştir. SUT’a göre acil hal; ani gelişen hastalık, kaza, yaralanma ve benzeri durumlarda olayın meydana gelmesini takip eden ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren durumlar ile ivedilikle tıbbi müdahale yapılmadığı veya başka bir sağlık kuruluşuna nakli halinde hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı kabul edilen durumlar ile pandemi süresince, pandemi olgularına yönelik tanı ve tedavileri kapsamaktadır. Bu nedenle sağlanan sağlık hizmetleri acil sağlık hizmeti olarak kabul edilir. Özel hastanelerin, acil hal olan Covid kapsamında ücret dahi almaması gerekirken yüksek miktarlarda ücret alması hukuka aykırıdır.
Aynı tebliğ ile "Sağlık Bakanlığı tarafından pandemi süresince hastanelerce temin edileceği bildirilen pandemi tedavisine yönelik ilaçlar" ibaresi eklenerek koronavirüs tedavisinde kullanılan ilaçlar, SGK'nın ödeme listesine alınmıştır. Bu durumda yapılan değişiklikler ile artık özel hastaneler, koronavirüs tedavisi gören hastalardan muayene katılım payı ve ilave ücret isteyemeyecektir.
SUT’a rağmen vatandaş fazla ödeme alınması durumunda ara fark için SGK’ya başvuru yapabilir. Çünkü eklenen düzenleme ile Covid tedavisi tüm hastanelerin uygulaması gereken bir tedavi haline gelmiştir. Hastanenin ücret istemesi durumunda ve vatandaşın hastanenin kendisine çıkarmış olduğu faturayı ödemesi durumunda vatandaş SGK’ya ara fark ödemesi için başvuru yapabilir. Çünkü SUT’ların amacı, ödeme kapsamına alınan tanı ve tedavi bakımından sağlık harcamalarını olabildiğince dengelemektir. SGK’ya sunulan dilekçe ve ekte sunulan fatura ile yapılan başvuru idari bir başvuru olup, olumsuz cevap verilmesi durumunda cevap verildiği andan itibaren yargı mercilerinde hak arama süreci başlamış olmakta ve idare mahkemesinde ara fark ödemesi için dava açılmaktadır.
Hastanın böyle bir durumda kendisinden haksız bir şekilde, kanuna aykırı olarak ücret alınması durumunda faturayı delil olarak göstererek SGK’ya ve hakem heyetine başvuru yapması gerekmektedir. Yapılan idari başvurular ve hakem heyetine yapılan şikâyetler sonucunda vatandaş parasını iade alabilmektedir. Özellikle testlerin pozitif çıkması durumunda paranın iade edilmesi gerekmektedir. Her ne kadar gündemde SGK’nın özel hastanelere testi pozitif çıkan hastalar için ödenek ayırdığı konuşulsa da bu hususlar yeniden yasal olarak güncellenmeli ve yeni bir Sağlık Uygulama Tebliği çıkarılarak resmileştirilmelidir.